Geleneksel kanser tedavileri sırasında uygulanan ilaçlar, kanserli ve sağlıklı hücreleri birbirinden ayıramadığı için, çok sayıda sağlıklı hücrelere de zarar verip yok edilebilir. Bu da hastanın kan değerlerinde düşmelere, kansızlığa, yorgunluğa, fırsatçı enfeksiyonlara, kanama bozukluklarına, saç dökülmesine, ciltte döküntülere, ağız içi aftlara, sinir sistemini etkileyerek his kayıplarına, görme ve işitme bozukluklarına, üreme organlarındaki hücrelerde zarar verip kısırlığa, uzun yıllar sonra ikincil kanser gelişme riskinde artış gibi daha birçok yan etkiye neden olabilmektedir. Akıllı ilaçların çoğu, tümör hücrelerinde meydana gelen mutasyonlar/bozulmalar sonucunda hücrenin kontrol dışı büyümesine ve yayılmasına yardımcı olan spesifik proteinlere doğrudan müdahale ederek, hastaların tedavi sürecindeki daha etkili sonuçlar almasına, bunun yanında sağlıklı hücrelere daha az etkilemesi sonucunda geleneksel yöntemlere kıyasla çok az yan etki oluşturması neticesinde yaşam kalitesinde artış sağlar.
Akıllı ilaçlar genel olarak; monoklonal antikorlar ve küçük moleküllü ilaçlar olmak üzere iki kategoride sınıflandırılır. Monoklonal antikorlar tümör hücre yüzeyinde bulunan spesifik reseptör/algaçlara bağlanarak, onların işlevlerini bozup yok edilmelerini sağlayarak etki gösterirler. Küçük molekül ağırlıklı ilaçlar ise tümör hücre içindeki bozulmuş sinyal/haberleşme sistemine etki ederek işlev yaparlar.
Akıllı İlaç Çeşitleri ve Etki Mekanizmaları Nelerdir?
Akıllı ilaçlar, farklı kanser türlerine ve hastalığın evresine göre kullanılan, etki mekanizmaları farklılıklar gösteren ilaçlardır. Bunlar;
- Anjiyogenez/Damar yapımı inhibitörleri/baskılayaıcıları: Bu inhibitörler, kanser hücrelerini besleyen yeni kan damarı oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Böylece yeni damar oluşumu olmaması sonucunda tümör hücreleri beslenemeyip büyümesi durur ve ölür.
- Monoklonal antikorlar: Bu ilaçlar farklı şekillerde etki gösterir. Bunlardan birkaçına değinmek gerekirse; tümör hücre yüzeyindeki spesifik reseptörlere bağlanıp, hücre içine dada az büyüme sinyali girişi sağlayarak, ayrıca özel olarak üretilmiş (ADC: Antikor ilaç konjugatı) bağlı bulunduğu ilaçları tümör hücre içine alınması sağlayıp bir turuva atı gibi hücre içinde etki ederek ve immün sistem hücreleri tarafından daha fazla tanınmasını yol açıp yok edilmesi için tümör hücresini işaretleyerek etki ederler.
- İmmünoterapi: Bu tedavi, tümör hücrelerinin immün sistem hücreleri tarafından daha görünür hale getirilmesi ve ayrıca immün sistem hücrelerinin aktivasyonunu sağlayarak etki gösteren ilaçlardır.
- Tirozin kinaz inhibitörleri: Bunlar, kanserin büyümesine yardımcı olan tirozin kinaz adı verilen spesifik proteinleri bloke eder. Akciğer kanseri, böbrek kanseri ve kronik miyeloid lösemi tedavisinde kullanılabilir.
- Proteazom inhibitörleri: Bu tip inhibitörler, hücrelerdeki proteinlerin parçalanmasını sağlayan spesifik bir enzimi bloke eder ve kanser hücrelerini öldürmeye yardımcı olur. Genellikle multipl miyelom tedavisinde kullanılır.
- Hormon tedavileri: Bunlar, vücudun hormon üretmesini engelleyerek yada hormon resptörlerine etki ederek, hormona duyarlı tümörlerin büyümelerini yavaşlatmak ve durdurmak amacıyla kullanılır. Hormonla ilişkili özelikle meme kanseri ve prostat kanserinin tedavisinde sıklıkla tercih edilir.
- Apoptoz indükleyicileri: Bunlar, kanser hücrelerinin apoptoz adı verilen kontrollü bir hücre ölümü sürecine girmesine neden olur. Kanser hücreleri bu indükleyicilerden kaçınır. İlaç ise vücudun uzaklaştırması için bu hücreleri hedef göstererek etki eder.
- Gen ekspresyonu modülatörleri: Bunlar, gen ekspresyonunun kontrolünde rol oynayan proteinlerin fonksiyonunu değiştirir. Bazı kanserler genlerin yanlış olmasından kaynaklanır. Modülatörler bunda rol oynayan proteinleri etkileyerek sorunlu genleri tespit eder.
Akıllı İlaç Hangi Kanser Türlerinde Kullanılır?
Geleneksel kanser tedavisinde sıklıkla hastalara tümörün kaynaklandığı organa göre aynı ilaçlar verilir. Bununla birlikte kanserin özellikleri hastaya ve kanser tipine göre farklılık gösterebilir. Bu durum kanserin genetik yapısı üzerine araştırmalar yapılmasını ve bu çalışmalara göre ilaç kullanılmasını gerektirir. Daha sonra kişiye özel ilaçlar seçilerek hastalara verilir. Genel olarak kişiye özel kanser tedavisi uygulamalarında kullanılan ilaçlar, akıllı ilaçlar olarak tanımlanır.
Aşağıdaki kanser türlerinin tedavisinde akıllı ilaçlardan yararlanılabilir:
- Meme kanseri
- Akciğer kanseri
- Kolorektal kanser
- Prostat kanseri
- Mesane kanseri
- Böbrek kanseri
- Mide kanseri
- Melanom
- Yumurtalık kanseri
- Tiroid Kanseri
- Lösemi ve lenfoma
- Yumuşak doku sarkomu
Kişiye Özel Tedavide Akıllı İlaç Kullanımının Kararlaştırılması ve Uygulanması Nasıl Yapılır?
Kişiye özel kanser tedavisinde uygulanacak tedavi seçiminin belirlenmesinde, hastadan alınan tümör doku örneğinden veya kan örneğinden yararlanılır. Örneklerin patolojik veya genetik laboratuvarlarında incelenmesi sonucunda uygun akıllı ilaç tedavisi belirlenir. Bunun yanında doktorun akıllı ilaç tedavi seçiminde hastanın yaşı, tam kan sayımı, biyokimya sonuçları, organ fonksiyonları, yandaş hastalıklarının varlığı gibi birçok etken etkili olur.
Tedavi sırasında kullanılan spesifik akıllı ilaçlar, aşağıdaki şekillerde hastalara verilebilir:
- İntravenöz tedavi (IV): Bu prosedürde ilaç, bir kateter aracılığıyla doğrudan kan dolaşımına verilir. Birkaç dakika veya birkaç saat sürebilen infüzyon uygulamalarından biri seçilebilir. Her uygulamada damar yolu açılmaması için hastalara venöz kateter takılabilir.
- Oral: Bazı akıllı ilaçlar; bir hap, kapsül ya da sıvı formunda olabilir ve diğer ilaçlar gibi ağızdan alınabilir. İlacın kullanılacağı zaman, kullanım süresi ve dozajı doktor tarafından planlanır.
Akıllı İlaç Yan Etkileri Nelerdir?
Akıllı ilaç tedavisine farklı yanıtlar verilebilir. Bazı kişiler hedefe yönelik tedavi nedeniyle herhangi bir yan etki yaşamazken bazıları daha şiddetli bir reaksiyon gösterebilir.
Akıllı ilaç tedavisinde görülen bazı yan etkiler şunlarıdır:
- Kan değerlerinde azalma
- Kuru cilt
- Yüksek tansiyon
- Döküntü
- Şişme
- İshal
- Kabızlık
- Karaciğer fonksiyon bozuklukları
- Kalp sorunları
- Yaraların iyileşmesi ve kanın pıhtılaşması ile ilgili sorunlar
- Tırnak değişiklikleri
- Saç renginde değişiklikler
- Yorgunluk
- Baş ağrısı
- Nefes almada zorluk
- Öksürme
- Alerjik reaksiyonlar
- Mide bulantısı ve kusma hissi