Birçok erkek için güçlü bir cinsel dürtüye veya libidoya sahip olmak, sağlıklı hissetmenin ve yüksek yaşam kalitesine sahip olmanın önemli bir parçası olabilir. Bununla birlikte, yaş alan ve vücutları değişen erkeklerin cinsel dürtüleri de değişir. Cinsel dürtü, erkeklerde 20'li yaşlarda zirveye ulaştıktan sonra yaşla birlikte azalma eğilimindedir. Ancak bu durum, yaşlanmanın cinsellik üzerinde olumsuz bir etkisi olması gerektiği anlamına gelmez. Bunun yerine, cinsel yaşam ve zevk alma şekli değişiklik gösterebilir. Bu değişim fiziksel sağlığa, stres ve kaygıyı gidermeye ve bunları yönetmeye bağlı olabilir.
Erkeklerde Cinselliğin Yaşı Kaçtır?
Her bireyin cinsel yolculuğu ve deneyimleri farklılık gösterse de erkeklerde cinsellik yaşa göre sınıflandırılabilir:
20’ler
Erkeklerde testosteron seviyeleri, 18 yaşında zirveye ulaşır. Bundan sonra yavaş bir düşüş başlasa da on yıl boyunca sağlıklı bir libidoyu destekleyecek kadar yüksektir. Testosteron seviyesi oldukça yüksek olan genç erkekler, sıklıkla cinsel uyarılma yaşayabilir. Bununla birlikte, bu yaştaki deneyimsizlik performans kaygısına neden olabilir.
30’lar
Erkekler, 30'lu yaşları boyunca cinsel birliktelik için istek duymaya ve cinsel aktivitede bulunmaya devam etse de cinsel dürtüde az da olsa azalma olabilir. Bunun nedeni, 35 yaş civarında testosteron seviyelerinin yavaş da olsa düşmeye başlamasıdır. İş ve aile hayatında yaşanan stres de cinsel birlikteliğe olan ilgiyi etkileyebilir.
40’lar
Erkekler, bu yaşlarda daha az cinsel istek duymaya başlayabilir ve bazı kişilerde ereksiyon daha az katı hâle gelebilir. Erektil disfonksiyon görülme ihtimali artar. Genel olarak, erkeklerin refrakter dönemi (kişinin cinsel olarak yanıt vermediği orgazm sonrası süre) yaşla birlikte uzar.
50’ler
Genel sağlık, 50’li yaşlarda sağlıklı bir cinsel yaşam sürdürme olasılığında büyük bir role sahiptir. Kronik hastalıklar, düşük kalitede ereksiyon, kilo alımı ve diğer sağlık sorunları, cinsel aktivitede düşüşe neden olan bazı faktörlerdir.
60’lar
Yaşlanma süreciyle birlikte cinselliğin kaybı normal ve kaçınılmaz olarak görülebilir ancak bu, kişinin sağlıklı bir cinsel hayata sahip olamayacağı anlamına gelmez. Bu yaştaki erkeklerde cinsel işlevin, normal yaşlanma biyolojisinin bir parçası olarak azalabilir. Yapılan çalışmalar 60 yaş ve üzerindeki çoğu kişinin aktif ve tatmin edici cinsel yaşamları olduğunu bildirmektedir.
Erkeklerde Cinselliği Etkileyen Durumlar Nelerdir?
Yüksek testosteron seviyeleri cinsel uyarılmayı sağlamaya yardımcı olsa da erkeklerin cinsel dürtülerini belirleyen birden fazla faktör vardır. Vücut imajı, cinsel performansı etkileyebilecek tıbbi durumlar gibi sağlıklı bir cinsel yaşam sağlayan tüm nedenlere bütünsel olarak bakmak önemlidir.
Cinsel dürtü ve performansı etkileyebilecek durumlar şu şekildedir.
- Yaş
- Depresyon ve stres
- Düşük testosteron seviyeleri
- Endokrin bozukluklar
- Diyabet
- Hipertansiyon
- Bazı ilaçların kullanımı
Düşük Testosteron Seviyesi
Erkek cinsel gelişiminden sorumlu birincil seks hormonu olan testosteron, cinsel dürtüde önemli bir rol oynar. Araştırmalar, erkeklerin testosteron seviyelerinin 30 yaşından sonra yaşla birlikte düştüğünü ve cinsel dürtünün en düşük seviyede olduğu 70 yaşından sonra en düşük seviyelere ulaştığını göstermiştir. Bu düşüş, kademeli olarak gerçekleşir. Kayıp zamanla arttığı için 70 yaşına gelen bir kişide, testosteron üretimi genç bir erkeğe kıyasla daha düşük olur.
Hipogonadizm olarak da adlandırılan erkeklerde düşük testosteron, yaşlanmanın doğal bir parçası olsa da kafa yaralanmaları ve bazı ilaçlar da dahil olmak üzere çeşitli tıbbi durumlardan kaynaklanabilir. Ağrı kesiciler, prostat kanseri için hormon tedavisi ve bazı reçeteli ilaçlar, testosteron düzeylerini düşürebilir. Bu durum; düşük cinsel dürtü, erektil disfonksiyon, kısırlık, kemik kütlesi kaybı, kas kütlesi kaybı ve depresyon ya da bu rahatsızlıkların kötüleşmesine neden olabilir.
Erkeklerde hipogonadizm’i tedavi etmek için uygun yöntemlerden biri, testosteron replasman tedavisidir. Bu tedavi, ileri yaştaki erkeklerde cinsel aktiviteyi ve cinsel isteği artırmaya yardımcı olabilir.
Erektil Disfonksiyon
Cinsel ilişki için yeterli penil ereksiyon elde etme ve sürdürmede kalıcı yetersizlik olarak tanımlanan erektil disfonksiyonun (ED) varlığı, ileri yaştaki erkeklerin cinsel olarak aktif olmamasının en yaygın nedenidir. Normal bir penis ereksiyonu, erkeklerin cinsel olarak aktif olması için önemlidir. ED'li erkekler, psikoseksüel stres ve ilişki sorunları yaşayabilir, kendilerine olan güvenlerini kaybedebilirler. Bu da ED'nin altında yatan durumu daha da şiddetlendirebilir.
Reçeteli ilaçlar, penis implantları ve yaşam tarzı değişiklikleri dahil olmak üzere erektil disfonksiyonu iyileştirmek için birçok yol bulunur. İlaç tedavisi, penisteki kan damarlarının kasılmasından sorumlu enzimi hedefler. Cinsel ilişki sırasında ereksiyonu desteklemek için kan akışını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Hipoaktif Cinsel İstek Bozukluğu (HSDD)
Hipoaktif cinsel istek bozukluğu; cinsel fantezilerin olmaması, cinsel aktivitenin azalması veya hiç başlamaması ve cinsel aktivite sırasında cinsel heyecan veya zevkin olmaması ya da azalması gibi semptomlara neden olan klinik bir cinsel bozukluktur. Bu semptomların HSDD olarak kabul edilmesi için en az 6 aydır devam etmesi gerekir. HSDD'nin yaygın nedenleri arasında andropoz, hormon dengesizlikleri ve kaygı yer alır.
Tedavi nedene bağlı olarak değişir ve takviyeleri, ilaçları, terapiyi ve yaşam tarzı değişikliklerini içerebilir. Testosteron replasman tedavisi de bu bozukluğun tedavisinde kullanılan yöntemlerden biridir.
Hassasiyet Kaybı
Yaş ilerledikçe, sinir sistemi de dahil olmak üzere tüm vücut sistemleri yaşlanır. İlerleyen yaşlarda erkekler hassasiyet kaybı yaşayabilir. Bu durum çoğu zaman geçicidir, kalıcı olduğunda tedavi uygulanması gerekebilir.