Uyku sırasında gözler kırpılmadığı ve tüm sıvı gözde toplandığı için uyanıldığında gözde mukus olması normaldir. Bu, çoğu zaman endişe verici bir durum değildir. Bununla birlikte çapaklanmanın nedeni; alerjik reaksiyonlar, soğuk algınlığı, arpacık, blefarit, konjonktivit, kuru göz sendromu gibi bir dizi göz rahatsızlığı da olabilir. Çapaklanmanın uzun süre devam etmesi durumunda altta yatan rahatsızlığın belirlenmesi ve tedavi edilmesi gerekebilir.
Gözde Çapaklanma Nedir?
Çapak; gözün alt ya da üst kısmında veya köşelerinde biriken ölü cilt hücreleri, mukus ve yağdan oluşur. Oluşma nedenine göre bazen sert ve kuru bazen yapışkan ve ıslaktır.
Mukus, akıntı olarak da bilinir ve gözü korumakla görevlidir. Göz için zararlı olabilecek ve görüşü etkileyecek kalıntıların uzaklaştırılmasını sağlar. Akıntı; göz kapağının ve korneanın içindeki hücreler, enfeksiyonla savaşmak için bağışıklık sistemi tarafından yapılan hücreler ve uyurken vücudun temizlediği toz parçacıkları ve bakterilerden oluşur.
Uyanıkken göz sürekli istemsizce kırpıldığı için bu sıvılar gözde birikmez. Göz kırpma eylemi, konjonktiva tarafından üretilen normal mukusu, yağı ve gözün ön yüzeyindeki diğer kalıntıları dışarı atar. Uyku sırasında ise kurumaya ve sertleşmeye meyilli bir göz akıntısı oluşur.
Gözde Çapaklanma Neden Olur?
Çapak, tipik olarak endişe nedeni değildir ancak aşırı veya anormal göz akıntısı, altta yatan bir sorun olduğu anlamına gelebilir. Çeşitli rahatsızlıklara neden olan enfeksiyonlar veya iltihaplar, gözde çapaklanmanın kaynağı olabilir. Aşırı çapaklanmaya ve tahrişe neden olabilecek göz sorunları arasında aşağıdakiler bulunur:
Konjonktivit
Konjonktiva, göz kapağını çevreleyen ve gözün beyaz kısmını kaplayan zardır. Pembe göz olarak da bilinen konjonktivit; konjonktiva veya göz kapağında şişlik, göz kapağında pembe veya kırmızı renk, gözde sürekli kaşıntı, gözde yabancı bir cisim varmış gibi hissetme ve sürekli göz yaşarması ile karakterizedir.
Konjonktivite çoğunlukla bir bakteri, alerji veya virüs neden olur. Bakteriyel konjonktivitte göz akıntısı gri, sarı veya yeşil renkte olabilir ve yapışkandır. Viral konjonktivitte ise göz akıntısı suludur. Her iki tür de çok bulaşıcıdır.
Alerjik konjonktivit; toz akarları, hayvan kepeği, polen veya kontakt lensler gibi çevresel faktörlerden kaynaklanır ve bulaşıcı değildir. Akıntı berraktır ve hapşırma ve burun akıntısı gibi diğer alerji semptomlarıyla kendini gösterebilir. Kontakt lens takmak zor olabilir.
Kuru Göz Sendromu
Bazı kişiler yeterince gözyaşı üretemez ya da gözyaşları, gözü nemli tutacak doğru maddelerden yapılmamıştır. Göz, yeterince gözyaşı salgılamadığında kronik kuru göz oluşur. Bu durum; sürekli göz kaşınması, karıncalanma, gözlerde sürekli sulanma, bulanık görme, gözde kızarıklık ve çapaklanma ile karakterizedir.
Göz yüzeyindeki hücreler kuruluğu algılar ve daha fazla hidrasyon için daha fazla mukus üretmesi için beyne bir mesaj gönderir. Kuru göz sendromunda çapakların temizlenmesi, semptomların şiddetlenmesine neden olabilir. Bunun nedeni, gözlerin daha da fazla miktarda mukus üretmesidir.
Blefarit
Blefarit, göz kapaklarının tahriş olmasına ve kırmızı ve şiş görünmesine neden olur. Şişlik, kaşıntı ve kırmızı göz kapakları veya sarımsı çapak ile tanınabilir. Blefarit uygun şekilde tedavi edilmezse kuru göz, enfeksiyon, kirpik kaybı gibi diğer göz sorunlarına neden olabilir.
Arpacık
Hordeolum olarak da bilinen arpacık, üst veya alt göz kapağındaki yağ bezlerinin iltihaplanmasıdır. Göz kapağı kenarlarında doğal olarak oluşan ve 7 ila 10 gün sürebilen ağrılı bir yumru şeklinde ortaya çıkar. Kirpik diplerinde ve göz kapağının hemen altında oluşabilir.
Arpacık, yaygın olarak bakteriyel bir enfeksiyon nedeniyle gelişse de blefarit gibi durumlarda da gelişebilir. Genellikle tedavi olmaksızın iyileşse de kanama, hızlı büyüme ve normalden fazla şişlik olması gibi bazı durumlarda tedaviye ihtiyaç duyulur.
Gözyaşı Kanallarının Tıkanması
Gözyaşı kanallarının tıkanması nedeniyle çapak oluşumu, özellikle yenidoğan bebeklerde yaygın olarak görülen bir durumdur. İlk haftalarında ya da aylarında olan bebeklerin gözyaşı kanalları çok iyi çalışmaz. Bu durum, ağrılı değildir ve genellikle ilk birkaç ayda ya da bebek bir yaşına gelene kadar kendiliğinden düzelir. Görüşe zarar vermez ve herhangi bir tedavi uygulanmasına gerek yoktur.
Dakriyosistit olarak da bilinen bu durum, göz veya sinüs ameliyatı geçirmiş veya belirli ilaçları, özellikle topikal göz ilaçları kullanan daha büyük çocuklar veya yetişkinler için de bir sorun olabilir.
Bu durum, yetişkinlerde özellikle uyanıldığında rahatsızlık verici olabilir. Gözyaşı kanalları kısmen veya tamamen tıkandığında gözyaşları akamaz. Bu nedenle gözler çok fazla sulanır. Sulanma, gözlerin köşelerinde toplanan çapakları da beraberinde getirir.
Diğer Göz Enfeksiyonları
- Göz uçuğu (bir virüsün neden olduğu tekrarlayan göz enfeksiyonu)
- Fungal keratit (kornea iltihabı)
- Kornea ülseri (korneada açık yara)
Gözde Çapaklanma Belirtileri Nelerdir?
Gözde çapaklanma, genellikle uyanıldığında göz kenarlarında biriken kuru mukusla karakterizedir ve bu, doğal kabul edilir. Bazı durumlarda mukusun rengi değişebilir, yapışkan olabilir ve gözü açmayı zorlaştırabilir.
Akıntı türleri arasında aşağıdakiler bulunur:
- Sulu çapak, az miktarda mukusla karışmış sulu gözyaşıdır ve genellikle bir virüs nedeniyle oluşur. Viral konjonktivitin bir göstergesi olabilir.
- Sulu gözyaşında oluşan sarı ya da beyaz mukus, gözyaşı drenaj sisteminde bir enfeksiyonun belirtisi olabilir.
- Yapışkan ve beyaz mukus, genellikle gözün alt kısmında toplanır ve alerjik konjonktivitin bir belirtisi olabilir.
- Sarı mukus, genellikle göz kapaklarının kenarlarında birikme eğilimindedir ve arpacık belirtisi olabilir.
- Gri ya da yeşil mukus, bakteriyel konjonktivit gibi genellikle irin üreten (piyojenik) bakterilerin neden olduğu bir enfeksiyona işaret edebilir. Yapışkan mukus nedeniyle, uyanıldığında göz tamamen kapalı olabilir.
- Sert, kepek benzeri pul pul ve kabuklu mukus, çoğunlukla göz kapakları ve kirpiklerde meydana gelir ve blefarit belirtisi olabilir.
Çapaklanma, aşağıdaki belirtilerle birlikte görüldüğü durumlarda farklı sağlık sorunlarından şüphelenilebilir:
- Yeşil-sarı veya beyaz renkli, normalden çok fazla akıntı
- Göz kapakları birbirine yapıştığı için gözlerin tam açılamaması
- Bulanık görüşe sahip olmak
- Gözün içinde yabancı bir madde varmış gibi hissetmek
- Işığa duyarlı olmak
- Kızarıklık ya da şişlik
- Ağrı
Gözde Çapaklanma Nasıl Teşhis Edilir?
Gözde çapaklanmanın çok yoğun olması ve farklı semptomlarla seyretmesi durumunda göz muayenesi yapılır. Muayene sırasında gözün rengine bakılır ve hastalardan çapak ve akıntı miktarı ve bunların görülme sıklığı öğrenilir. Enfeksiyon ya da alerji olmasına göre teşhis konabilir.
Gözde Çapaklanma Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Gözde çapaklanma her zaman göz için tehlikeli değildir ancak buna neden olan durum, gözün bir kısmına zarar verebilir. Tedavi, çapaklanmanın nedenine göre farklı şekillerde yapılabilir.
Konjonktivit tedavisi duruma bağlı olarak farklı şekillerde yapılır. Viral konjonktivit genellikle reçeteli ilaçlara ihtiyaç duyulmadan kendiliğinden geçer. Gözlerin yatışması için suni gözyaşı kullanılabilir veya soğuk kompres yapılabilir. Bakteriyel konjonktivit ise antibiyotik göz damlası gerektirebilir.
Alerjik konjonktivit; antihistaminikler, kayganlaştırıcı göz damlaları, soğuk göz kompresleri ve alerjenden kaçınılarak tedavi edilebilir.
Blefarit tedavisinde, gözleri her gece ve her sabah ılık suyla yıkamak ve göz kapaklarını çapaklardan temizlemek gerekir. Hastalar, yapay gözyaşı da kullanabilir.
Tıkalı göz kanallarında ise çapağın temizlenmesi için temiz bir bez ve ılık su kullanılabilir. Sıcak su, göz kapakları ve göz çevresindeki hassas cilde zarar verebilir. Bez, göz kapaklarına ve kirpiklere koyulduktan sonra gözler nazikçe ovulabilir.
Arpacıkta ise enfeksiyona neden olmamak için sarı irinin sıkılmaması önemlidir. Rahatsızlığı azaltmak için etkilenen göze sıcak kompres uygulanabilir.
Gözde Çapaklanma Önleme Yolları Nelerdir?
- Parmaklar ve eller, zararlı mikropları yayarak enfeksiyona yol açabileceği için gözlerle doğrudan temas edilmemelidir. Gözlere dokunulmadan önce ellerin yıkanması gerekir.
- Gözler temizlenirken, diğer göze herhangi bir enfeksiyon bulaşmasını önlemek için her bir göz için suya batırılmış yeni bir pamuk kullanılması gerekir.
- Göz çevresindeki çapağın nazikçe temizlenmesi ve daima gözün köşesinden dışa doğru silinmesi gerekir.
- İnsanlar arasında enfeksiyonun yayılmasını önlemek için havlular veya makyaj malzemeleri başkalarıyla paylaşılmamalıdır.
- Havlular ve nevresimler düzenli olarak yıkanmalı ve mümkünse güneş ışığında kurutulmalıdır.
- Kontakt lens kullanan ve akıntısı veya enfeksiyonu olanların, semptomları ortadan kalktıktan sonra en az bir hafta boyunca lens yerine gözlük kullanması gerekir.
Gözde Çapaklanma Hakkında Sık Sorulan Sorular
Çapak, tipik olarak endişe nedeni değildir ancak aşırı veya anormal göz akıntısı, altta yatan bir sorun olduğu anlamına gelebilir. Çeşitli rahatsızlıklara neden olan enfeksiyonlar veya iltihaplar, gözde çapaklanmanın kaynağı olabilir.