Vücutta pH dengesinin korunmasını amaçlayan alkali beslenme, hazır gıdalar yerine bitkisel gıdalar ile ihtiyaç duyulan vitamin ve mineral takviyesinin yapılmasını sağlar. İşlenmiş ya da şeker ve yağ oranı yüksek olan asidik gıdaların tüketilmediği bu beslenme biçimi, vücuda bazı olumlu katkılarda bulunabilir.
Alkali Beslenme Nedir?
Alkali beslenme, pH seviyesi dengesinin ve sağlığın bozulmasına yol açabilen kırmızı et gibi asitli gıdalar yerine alkali yönden zengin besinlerin tüketilmesini destekleyen beslenme biçimidir. pH değeri, vücutta bulunan alkali seviyesine göre 0-14 arasında değişir. Asidik maddeler 0-7, alkali maddeler ise 7-14 arasında değerlere sahiptir. Yüksek derecede alkali olan kalsiyumun pH’ı yaklaşık 10’dur. Daha az alkali olan kanda ise pH’ın 7,35-7,45 arasında olması gerekir. Tükürük ve idrar gibi değişiklik gösteren pH değeri dışında bu değer, tüketilen gıdalar nedeniyle çok fazla değişmez.
Alkali Beslenme İçin Uygun Besinler Nelerdir?
Yiyecekler asidik, nötr ve alkali olmak üzere üç grupta kategorize edilir. Alkali besinler de kendi içinde az alkali, orta alkali ve yüksek alkali olmak üzere farklı şekilde sınıflandırılır. Avokado, limon gibi gıdalar yüksek alkali oranına sahipken armut, nektarin gibi meyveler az alkalidir. Alkali beslenme planı için kişiler bu oranlara da dikkat edebilir.
Alkali Beslenmede Tüketilebilecek Meyveler:
- Elma
- Kayısı
- Avokado
- Muz
- Kavun
- Kiraz
- İncir
- Üzüm
- Greyfurt
- Şeftali
- Armut
- Ananas
- Mandalina
- Domates
- Tropikal meyveler
- Karpuz
Alkali Beslenmede Tüketilebilecek Sebzeler:
- Brokoli
- Brüksel lahanası
- Lahana
- Havuç
- Pancar
- Patates
- Karnabahar
- Kereviz
- Pazı
- Kara lahana
- Salatalık
- Sarımsak
- Patlıcan
- Alabaş
- Marul
- Mantarlar
- Kuşkonmaz
- Karahindiba
- Fermente ürünler
- Yenilebilir çiçekler
- Soğanlar
- Kabak
Alkali Beslenmede Tüketilebilecek Protein Kaynakları:
- Peynir altı suyu proteini
- Yoğurt
- Badem
- Kestane
- Kabak çekirdeği
- Ay çekirdeği
- Filizlenmiş tohumlar
- Fındık
Alkali Beslenmede Tüketilebilecek Diğer Gıdalar:
- Elma sirkesi
- Arı poleni
- Probiyotikler
- Sebze suları
Alkali Beslenme İçin Uygun Olmayan Besinler Nelerdir?
Yüksek asit oranına sahip olan yiyeceklerin alkali beslenmede tüketilmesi önerilmez. Bu besinler arasında şunlar bulunur:
- Kırmızı et
- Kümes hayvanları
- Balık türleri
- Rafine şeker
- İşlenmiş ve paketli gıdalar
- Konserve ürünler
- Yüksek protein içerikli gıdalar
- Şekerli ve gazlı içecekler
Bazı gıdalar ise alkali beslenmede sınırlı ve kontrollü tüketilmelidir:
- Bal gibi tatlandırıcı gıdalar
- Haşlanmış yumurta
- Tuz
- Kahve
- Alkol
- İşlenmiş peynir çeşitleri
- Mısır ve buğday gibi tahıl ürünleri
- Mayonez
- Sirke
- Soya sosu
Alkali Beslenmenin Faydaları Nelerdir?
İnsan vücudunda bulunan pH, farklı bölgelerde farklı değerlere sahip olabilir. Örneğin midede, mikrobiyal organizmalara karşı koymak ve sindirimi kolaylaştırmak amacıyla pH 1.35-3,5 arasında oldukça düşük bir değere sahiptir. Buna göre yüksek asidik değerlerden alkaliye doğru değişen pH değerinden söz edilebilir. Gıdalar da vücuttaki farklı bölgeler gibi alkali bakımından zengin olabilir ya da asidik değerlere sahip olabilir.
- Alkali beslenmede tüketilen meyve ve sebzeler kemik sağlığını koruyabilir, kasların erimesini önleyebilir ve vücuttaki sodyum oranını dengeleyebilir. Felç ve hipertansiyon gibi kronik hastalıkların semptomlarını hafifletebilir.
- Asitli olmayan gıdalar, diyabet riskini de azaltabilir. Yapılan bazı çalışmalar, yüksek miktarda asitli gıda alımının insülin direnci ile bağlantılı olabileceğini öne sürer.
- Alkali beslenme, hücre içi magnezyum seviyesini artırarak vücut sistemlerinin bazılarının düzgün çalışmasını sağlar.
- Kemoterapi sırasında yüksek pH gerektiren bazı kemoterapötik ajanlar için ek fayda sağlayabilir. Ancak alkali beslenmenin kanser riskini azalttığına dair bilimsel bir veri yoktur.
Alkali Beslenme ve Kas İlişkisi
Genel olarak taze ürünler açısından zengin olan bu beslenme biçiminin en önemli faydalarından biri kas kütlesini korumasıdır. 65 yaş ve üzerinde 384 erkek ve kadın ile yapılan üç yıllık bir klinik çalışmada, alkali beslenmeye uygun meyve ve sebzelerin tüketiminin etkileri gözlemlenmiştir. Bu çalışmaya göre alkali beslenmeye uygun ve potasyum açısından zengin olan taze gıdaların kas kütlesinin korunmasına yardımcı olduğu belirtilmiştir.
Alkali Beslenme ve Büyüme Hormonu İlişkisi
Çocuklarda düşük büyüme hormonu seviyeleri ve metabolik asidoz gibi nedenlerin kısa boy üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Asidozun potasyum sitrat ve bikarbonat ile dengelenmesi sayesinde büyümenin istenen düzeyde gelişmesi sağlanabilir. Menopoz dönemine giren kadınlarda da bu maddeler kemik sağlığı açısından önemli etkilere sahiptir. Bu hormonun seviyesinin iyileştirilmesi, yaşam kalitesini de iyileştirir. Kardiyovasküler risk faktörleri azalırken hafıza geliştirilebilir.
Alkali Beslenme ve Sırt Ağrısı İlişkisi
Alkali mineral takviyesi ve kronik bel ağrısının düzelmesi arasında bir ilişki olduğuna dair bazı çalışmalar bulunmaktadır. Bu takviyeler, kan pH’ında ve hücre içi magnezyum düzeyinde artış sağlar. Hücre içinde yeterli magnezyumun bulunması sayesinde hem enzim sistemleri düzgün çalışır hem de D vitamini aktive olur. Bunlar da kronik sırt ağrısının azalmasına yardımcı olur.
Alkali Beslenme ve Kalp Sağlığı İlişkisi
Düşük aktivite ve yetersiz beslenme gibi yaşam tarzını ilgilendiren nedenlerle ortaya çıkan kalp hastalıkları, dünya genelinde yüksek oranlarda görülen ölüm nedenlerinden biridir. Alkali beslenmede tüketilen gıdalar ise genellikle yağ oranı düşük ve az kalorili gıdalardan oluşur. Doğal olarak sağlıklı vücut ağırlığı desteklendiği için kalp hastalıklarının risk faktörleri düşebilir.
Kırmızı et ve işlenmiş etlerin bu beslenmede bulunmaması da kalp hastalıklarından korunmanın bir yolu olabilir. Bu faydalara göre özellikle ileri yaşta ortaya çıkan kronik rahatsızlıklardan korunmak amacıyla alkali beslenme şekli benimsenebilir.
Alkali Beslenmenin Zararı Var mı?
Alkali diyetin amacı, vücudun pH dengesini koruyan bazı yiyeceklerin tüketilmesi ve bu sayede sağlığın korunmasıdır. Ancak asidik gıda yönünden zayıf olan bu beslenme biçiminin uzun vadeli faydaları ile ilgili yapılan klinik bir çalışma yoktur. Alkali beslenmenin bazı dezavantajları aşağıda sıralanmıştır:
- Kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyum yönünden zengin süt ürünlerinin bu beslenmede bulunmaması nedeniyle kas gelişimi olumsuz yönde etkilenebilir. Özellikle günlük kalsiyum ihtiyacının tamamını sebzelerden karşılamak zor olabilir.
- Alkali beslenmede protein kaynakları sınırlı olduğu için yeterli protein alınamayabilir. Düşük protein içeriğine sahip olan meyve ve sebzelerden günlük ihtiyaç duyulan proteinin alınması zordur. Protein eksikliği ise kas kütlesinin azalması ve yetersiz beslenme gibi farklı sorunlara yol açabilir.
Alkali Beslenme Nedir? Nasıl Uygulanır? Hakkında Sık Sorulan Sorular
Alkali beslenme, pH seviyesi dengesinin ve sağlığın bozulmasına yol açabilen kırmızı et gibi asitli gıdalar yerine alkali yönden zengin besinlerin tüketilmesini destekleyen beslenme biçimidir.
Kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyum yönünden zengin süt ürünlerinin bu beslenmede bulunmaması nedeniyle kas gelişimi olumsuz yönde etkilenebilir. Alkali beslenmede protein kaynakları sınırlı olduğu için yeterli protein alınamayabilir.