Son günlerde özellikle Koronavirüs salgınına karşı başlatılan aşılama uygulamaları ile birlikte gündeme gelen önemli sorunların başında iğne korkusu gelir. Tıptaki adı tripanofobi olan iğne korkusu, bireylerin enjeksiyon veya iğne uygulamasını içeren her türlü tıbbi uygulamaya karşı aşırı derece endişe ve korku göstermesi şeklinde tanımlanabilir. Buna bağlı olarak hastalar, iğne içeren tedavi uygulamalarını reddedebilir veya tıbbi yardım almaktan kaçınabilir. Yine hastalarda aşı veya iğne uygulaması esnasında yüksek tansiyon, kalp hızında artış ve bayılma gibi çeşitli belirtiler görülebilir.
Koronavirüs salgını gibi toplum sağlığını olumsuz etkileyen salgınların giderilmesinde aşı uygulamaları kritik önem taşıdığından, kişilerin aşılanması veya tıbbi tedavi almasında ciddi engel teşkil eden iğne korkusunun ortadan kaldırılması gerekir.
İğne Korkusu Neden Olur?
İğneye karşı gelişen aşırı korku hali, özellikle küçük yaştaki çocuklarda oldukça yaygın görülse de genellikle yetişkinlik ile birlikte azalır. Bu korkunun altında kişinin cildinin delinmesi yoluyla vücuduna iğne sokulmasına alışkın olmaması yatar. Aynı zamanda, hastaların daha önce travmatik bir tecrübe yaşaması, iğne uygulaması sonrası hasta olacağı endişesi veya farklı fobilere sahip olması gibi koşullara bağlı olarak da iğne korkusu gelişebilir.
Bunların dışında, yapılan çalışmalar iğne korkusunun genetik temelli olabileceğini göstermektedir. Ailesinde çeşitli unsurlara karşı fobisi olan kişilerin bulunduğu hastalarda iğne korkusunun daha sık görüldüğü tespit edilmiştir.
İğne korkusu kişinin hayatını ciddi anlamda olumsuz etkileyebilen, ciddiye alınması gereken bir sorundur. Hastalara uygulanan kan testleri, aşılama faaliyetleri ve girişimsel tedaviler gibi iğne içerikli yöntemlerden kaçınma ile sonuçlanabileceği için iğne korkusu ile etkin şekilde mücadele etmek gerekir.
İğne Korkusunu Gidermek İçin Ne Yapılabilir?
İğne korkusu çeşitli faktörler nedeniyle ortaya çıkabildiğinden, bu korkunun giderilmesinde uygulanacak yöntemler de hastadan hastaya farklılık gösterebilir. Bununla birlikte, iğne korkusunun tedavi edilmesinde en önemli nokta, sorunun ciddiye alınması ve vakit kaybedilmeden konuyla ilgili uzmanlardan yardım alınmasıdır.
İğne korkusu ile mücadelede en sık başvurulan yöntem psikoterapidir. Bu bağlamda, bilişsel davranışçı terapi sıklıkla uygulanan yöntemler arasında yer alır. Özellikle bilişsel davranışçı terapi ile kişinin iğneye ve iğneyle alakalı koşullara adım adım maruz bırakılarak değerlendirilmesi ve korku etkenine karşı duyarsızlaştırılması hedeflenir. Psikoterapinin yetersiz kaldığı durumlarda, çeşitli sakinleştirici ve kaygı azaltıcı ilaçlara da başvurulabilir.