Hafif belirtilerle kendini gösteren rahatsızlıklardan çok şiddetli hiddete kadar görülen duygu durumu öfke olarak adlandırılır. Olumlu duygular kadar normal olan öfkenin kontrol edilemediği ve bu duygunun aşırı bir şekilde dışarıya yansıtıldığı durumlar ise öfke nöbeti olarak tanımlanır. Şiddetli öfke sonucu gösterilen tepkiler; kısıtlanma, engellenme, haksızlığa uğrama gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Nöbetlerin süresi ve şiddeti kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir.
Öfke Nöbeti Neden Görülür?
Öfke nöbetleri genellikle çocukluk çağında ortaya çıkar. Geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler ve yanlış davranışlar nedeniyle çocukluk döneminde birtakım travmalar yaşanabilir. Örneğin, okul çağında dışlanan ya da fiziksel kusurları olduğunu düşünen çocuklar, erişkinlik döneminde de öfke atakları geçirebilir. Bunun dışında, çocuğun ebeveynlerle kurduğu olumsuz ilişkiler, istismara uğrama, anti-sosyal kişilik bozukluğu ve ilgi görmemek de erişkinlikte öfke nöbeti şeklinde kendini gösterebilir.
Bazı hastalıklar da öfke nöbetlerine neden olabilir. Hipertansiyon, diyabet, epilepsi gibi hastalıkların öfke nöbetleriyle ilişkisi olduğu bilinmektedir. Özellikle nörolojik bir hastalık olan epilepsi, öfke ataklarıyla kendini gösterir. Normalde epilepsinin ayırt edici belirtisi bayılma olsa da bazı kişilerde bu hastalığın öfke nöbetleriyle karakterize olduğunu söylemek mümkündür. Öfke atakları, aynı zamanda serotonin hormonunun tam olarak salgılanamamasıyla da ilişkilidir.
Öfke Nöbeti Belirtileri Nelerdir?
Yaygın olarak görülen öfke nöbeti belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Aşırı stres hali ve gerginlik
- Kalp atışlarında hızlanma
- Kan basıncının artması
- Düzensiz nefes alıp verme
- Bir eşya ya da kişiye vurma, tekme atma gibi şiddet gösterme eğilimi
- Diğer bireylerle iletişim kuramama
- Sabırsızlık
- Yüksek sesle ya da bağırarak konuşma
Çocuklarda Öfke Nöbeti
Kontrol edilemeyen hiddet ve sinir hali, yetişkinler kadar çocuklarda da görülebilir. 2 yaşına gelen çocuklarda sıklıkla öfke nöbetleriyle karşılaşılır. Bu dönemde yürümeye başlayan, dil gelişimi hızlanan ve kendi başına hareket edebilen çocuklar yeni deneyimler edinmeye hazırdır. Ancak, bazı çocuklar istediği ama henüz yapamadıkları eylemler nedeniyle hayal kırıklığına uğrayabilir. Örneğin, çocuğun yürümeyi tam olarak başaramaması ya da söylediklerini istediği gibi ifade edememesi hayal kırıklığının yanı sıra gerginlik ve sinirlilik haline de neden olur.
Çocuklarda öfke nöbeti fiziksel ihtiyaçlar karşılanmadığında da ortaya çıkabilir. Yeterince beslenmeyen ya da uyumayan, tuvalet ihtiyacını karşılayamayan çocuklarda da öfke nöbeti görülebilir.
Öfke Nöbeti Hangi Hastalıklara Neden Olur?
Öfke nöbetleri kontrol altına alınmadığı takdirde bazı fiziksel hastalıklar ve ruhsal bozuklukların ortaya çıkmasına neden olabilir:
- Dışarıya yansıtılmayan birikmiş öfke, özellikle kalple ilgili rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Öfkelenmek; kalp atış hızını artırır ve kalp ritminin düzensizleşmesine neden olur. Aynı zamanda, ilerleyen dönemlerde damarlarda tıkanma ya da daralma ve buna bağlı olarak kalp krizi görülebilir.
- Damarların sertleşmesine neden olan öfke atakları kronik yüksek tansiyona (hipertansiyon) neden olabilir.
- Ani ataklar şeklinde gelen öfke nöbetleri kandaki şeker oranının yükselmesine neden olur. Bu durum uzun vadede kişide diyabet hastalığının ortaya çıkmasına yol açabilir.
- Öfke nöbetleri yalnızca fiziksel hastalıklar değil, aynı zamanda ruhsal problemlere de neden olabilir. Öfke atakları, depresyonu tetikleyebilir.
- Öfke atakları ve bununla gelen stresin kalıtsal bazı hastalıkları ortaya çıkardığı bilinmektedir. Özellikle kanser gibi genetik olarak aktarılan hastalıkların tetiklenmesinde sık yaşanan öfke nöbetleri etkili rol oynayabilir.
Öfke Nöbetleri Nasıl Önlenir?
Öfke nöbetleri kontrol altına alınmazsa, bireyler yalnızlaşarak daha çok sinirlenme ve öfkelenme eğilimi gösterir. Bu nedenle, öfke kontrolü çalışmaları büyük önem taşır.
Psikoterapi uygulamaları öfkenin kontrol edilmesinde önemli bir rol oynar. Kişileri rahatsız eden belirtilerin saptanması, kontrol edilmesi ve ortadan kaldırılmasında bu uygulamaların etkili olduğu söylenebilir. Psikoterapi; aynı zamanda çocukluk çağı travmaları, günlük hayatta yaşanan stres, zihinsel bozukluklar gibi durumların kontrol altına alınmasını sağlar. Psikoterapide terapinin yanı sıra ilaç tedavisine de başvurulabilir.
Psikoterapi seanslarıyla birlikte genellikle antidepresan ilaçlar kullanılır. Bununla birlikte, ilaç tedavisi yalnızca ruhsal bozukluklar için değil, fiziksel hastalıklar için de başvurulan bir yöntemdir. Öfke nöbetinin altında yatan herhangi bir hastalık varsa öncelikle bu hastalığın tedavi edilmesi gerekir.
Bilişsel davranış terapisi de öfke nöbetlerinin kontrol altına alınması için tercih edilen yöntemlerden biridir. Bu terapilerle öfke atakları yaşayan kişilerin kendileri ve sosyal çevreleriyle ilgili düşüncelerinin nasıl olduğu öğrenilir. Bu sayede, kişi; içerisinde bulunduğu bu durumun farkına vararak öfke nöbetlerinin zihinsel etkilerini anlamaya başlar.
Bilişsel davranış terapisi bazı aşamalardan oluşur. Öncelikle kişilerle ilgili ön değerlendirme yapılır. Ardından, öfke anında rahatlama tekniklerinden bahsedilir. Kişilerin kendilerini olumsuz anlamda etkileyen düşünceleri üzerinde durulur. Öfkelenmeye neden olan etkenler belirlenerek, bu etkenlerle başa çıkma yolları hakkında değerlendirme yapılır. Diğer bireylerle iletişim kurma ve problemleri çözme noktalarında kişilerin becerileri geliştirilir. Son olarak da öfke nöbetlerinin tekrar etmesini engelleyici yöntemler üzerinde durulur.