Göz kuruluğu, gözyaşı miktarının azalmasına bağlı olarak ortaya çıkar ve gözlerde batma, yanma ve kaşınmayla kendini gösterir. Gözyaşı miktarı ve kalitesinin yeterli düzeyde olmaması gözleri enfeksiyonlara karşı daha açık hale getirir. Bu nedenle, bu rahatsızlık tedavi edilmediğinde görme kaybı gibi çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Tedavinin gecikmemesi için göz kuruluğu belirtileri görüldüğünde mutlaka alanında uzman bir doktora danışılmalıdır.
Göz Kuruluğu Nedir?
Göz kuruluğu; oküler yüzeye hasar verme riski bulunan, gözde yangı, batma ve kaşıntı şeklinde belirti gösteren ve pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilecek bir hastalıktır. Göz kuruluğunun en temel nedeni gözyaşının yeterli miktarda salgılanamamasıdır. Gözyaşı korneayı besleyerek yüzey epitelini nemlendirir. Böylece, kornea pürüzsüz bir optik yüzey haline gelir.
Göz sağlığının korunması için gözyaşının biyokimyasal içerik açısından istenilen kalitede olması gerekir. Gözyaşı; yağ, su ve mukus olmak üzere üç katmandan oluşur. Her bileşen gözün ön yüzeyini korur ve besler. Üç bileşenden herhangi birinde görülen eksiklik, gözyaşının çok hızlı buharlaşmasına neden olabilir. Bu durum ise gözyaşının korneaya eşit şekilde yayılmasını engelleyerek göz kuruluğuna yol açar.
Göz Kuruluğu Nedenleri
Göz kuruluğu kişilerin yaşam tarzına ve çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilen bir sorundur. Vitamin eksikliğinden otoimmün hastalıklara kadar birçok sebebi olabilir. En yaygın görülen nedenleri ise şu şekilde sıralanabilir:
Yaşlanma
Göz kuruluğu, doğal yaşlanma sürecinin bir parçası olarak kabul edilir. İlerleyen yaşlarda gözyaşı üretimi azalır. Bu nedenle, özellikle 50 yaşından sonra göz kuruluğu belirtilerinin daha yaygın olarak görüldüğü söylenebilir.
A vitamini eksikliği
A vitamini gözün sağlıklı yapısını korumasını sağlayan önemli bir vitamindir. Eksikliğinde göz kuruluğunun yanı sıra, gece körlüğü ve kornea yumuşaması gibi çeşitli göz rahatsızlıkları ortaya çıkabilir.
Düzenli kullanılan ilaçlar
Gözyaşının biyokimyasal yapısında yağ, su ve mukus bulunur. Ancak, bazı ilaçlar mukus üretimini azaltarak göz kuruluğuna neden olabilir. Bu ilaçlar arasında antihistaminikler, bazı antidepresanlar ve beta blokerler yer alır. Düzenli kullanılan ilaçların göz kuruluğuna yol açtığı düşünülüyorsa, mutlaka uzman bir doktora danışılmalıdır. Doktorunuz gerekli incelemelerin ardından ilaç dozunu tekrar ayarlayabilir ya da ilacınızı değiştirebilir.
Teknolojik ürünlerin uzun süreli kullanımı
Gün içinde cep telefonu ve bilgisayar gibi cihazların uzun süreli kullanımı, göz kuruluğunun en yaygın görülen nedenleri arasında yer alır. Bilgisayarda çalışırken farkında olmasak da göz kırpma sayısı ciddi oranda azalır. Göz kırpma sıklığının azalması gözün nemlenmesini engelleyerek göz kuruluğuna neden olur. Gün içinde gözlerin belli aralıklarla dinlendirilmesi, belirtilerin hafifletilmesi açısından oldukça önemlidir.
Sjögren sendromu
Sjögren sendromu, lenfosit adı verilen beyaz kan hücrelerinin dış salgı bezlerine saldırması sonucu ortaya çıkan otoimmün bir hastalıktır. Lenfositlerin salgı bezlerine zarar vermesi gözyaşı üretimini azaltarak göz kuruluğuna yol açar.
Göz kapağı iltihabı
Blefarit olarak da bilinen göz kapağı iltihabı, kirpiklerin iç ve dış kısmında bulunan yağ bezelerinin tıkanarak iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Göz kapağında gelişen enflamasyon çoğu durumda göz kuruluğuyla birlikte seyreder. Göz kapağı iltihabının tedavi edilmesi çoğunlukla göz kuruluğu belirtilerini de ortadan kaldırır.
Yetersiz su tüketimi
Özellikle yaz aylarında hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte gözyaşı daha hızlı buharlaşır. Gün içinde yeterli miktarda su tüketilerek göz kuruluğu belirtileri hafifletilebilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir.
İklim Koşulları
Rüzgârın çok sert estiği soğuk iklimlerde göz kuruluğu görülme sıklığı daha yüksektir. Düzenli olarak rüzgâra maruz kalmak, gözyaşının hızlı bir şekilde buharlaşmasına yol açar. Bu durum da kronik göz kuruluğuna neden olur.
Kontakt Lens
Göz kuruluğunda en önemli risk faktörlerinden biri de kontakt lenslerin yanlış kullanımıdır. Bazı lensler korneaya giden oksijeni engelleyebilir. Korneaya yeterli oksijenin ulaşmaması, gözyaşı bileşeninde bulunan yağ miktarında azalmaya neden olur. Bunun sonucunda da göz kuruluğu meydana gelir. Son yıllarda oksijen geçirgenliği daha yüksek olan lenslerin üretilmesiyle birlikte, bu durumun daha az görüldüğü söylenebilir. Yanlış lens kullanımı kaynaklı göz kuruluğunuz varsa, doktorunuz, gerekli incelemelerin ardından size en uygun lens tipine karar verecektir.
Göz Kuruluğu Belirtileri
Göz kuruluğu; gözde yanma, batma ve kaşınmayla karakterize edilen bir hastalıktır. Belirtiler; çevresel faktörler, yaş ve nadiren de olsa cinsiyete göre değişkenlik gösterir. Göz kuruluğunun en yaygın belirtileri şu şekildedir:
- Gece sürüş problemleri
- Işık hassasiyeti
- Bulanık görüş
- Kontakt lens kullanırken rahatsızlık hissi
- Göz kapaklarının birbirine yapışması
- Göz kızarıklığı
- Göz içinde kum benzeri yabancı cisim varmış hissi
- Tahrişe bağlı olarak gözlerin sık sık sulanması.
Göz Kuruluğu Tanı Yöntemleri
Göz kuruluğu tanısı için hastanın belirtileri ve klinik bulguları kapsamlı bir şekilde değerlendirilir. Hastanın klinik bulgularından önce belirtilerin derecelendirilmesi için çeşitli anketler aracılığıyla veri toplanır. Semptom anketleri arasında en yaygın kullanılan anket Oküler Yüzey Hastalık İndeksi (OSDI) adı verilen ankettir. Daha sonrasında, göz kapağı yapısı ve göz kırpma dinamikleri dahil olmak üzere gözün dış yapısı incelenir. Göz muayenesinin ardından göz kuruluğunun tanısı için birtakım testlere başvurulabilir. Göz kuruluğu tanısında sıkça kullanılan testler şunlardır:
- Schirmer Testi
- Gözyaşı Filmi Kırılma Zamanı
- Floresein
- Lissamin Yeşili ve Rose Bengal
- İmpresyon Sitolojisi
Söz konusu bu testler gözyaşı miktarı ve kalitesini ölçmek amacıyla yapılır. Göz kuruluğu tanısı için bu testlerin tamamı uygulanmaz. Doktorlar, hastaların belirtilerini değerlendirerek hangi testin yapılacağına karar verirler. Test sonuçlarına göre eğer hastaya göz kuruluğu tanısı konmuşsa, tedavi seçenekleri değerlendirilmeye başlanır.
Göz Kuruluğu Tedavi Yöntemleri
Göz kuruluğu tedavisinde temel amaç; gözde oluşan hasarı onarmak, belirtileri hafifletmek ve gözü eski sağlığına kavuşturmaktır. Göz kuruluğu tedavi yöntemleri; medikal, punktum oklüzyonu ve cerrahi tedavi olmak üzere üç başlık altında incelenebilir. Çoğunlukla medikal tedavinin ilk basamağını yapay gözyaşı damlaları oluşturur. Göz kuruluğu tedavisi için jel ve damla olmak üzere pek çok yapay gözyaşı seçeneği bulunur. Enfeksiyon kaynaklı göz kuruluğu vakalarında antibiyotikli solüsyonların kullanılması gerekebilir. Ancak, doktor önerisi olmadan yapay gözyaşı kullanılmaması gerektiği unutulmamalıdır. Medikal tedavinin yeterli olmadığı durumlarda, gözyaşının alt kapakta emildiği küçük açıklığın kapatılması amacıyla punktum oklüzyonu adı verilen yönteme başvurulabilir. Punktum düzeyde oluşan tıkanıklıklarda tedavi süreci hasta için son derece kolay ve rahattır. Son olarak, çok nadir olarak görülse de medikal ve punktum tedavi yöntemlerinin yeterli olmadığı durumlarda, cerrahi müdahaleyle göz kuruluğu tedavi edilebilir.
Göz Kuruluğu Korunma Yöntemleri
Göz kuruluğu kişilerin günlük hayatını etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Yaşam tarzında yapılacak ufak değişikliklerle belirtileri hafifletmek mümkündür. Bu kapsamda alınacak önlemler şu şekilde sıralanabilir:
- Ofiste ya da evde uzun saatler klima kullanmaktan kaçınılmalıdır. Kapalı alanlar düzenli olarak havalandırılmalı ve odanın nem dengesi sağlanmalıdır.
- Eğer mesleğiniz tüm gün bilgisayar kullanmayı zorunlu kılıyorsa, gözler sık sık dinlendirilmelidir.
- Su tüketimi genel sağlık ve göz sağlığı için oldukça önemlidir. Gün içinde en az 8 bardak olmak kaydıyla yeterli miktarda su tüketilmelidir.
- Rüzgârlı ve güneşli havalarda güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
- Uzun süre sigara dumanına maruz kalmak göz kuruluğu riskini artırır. Bu nedenle, sigara tüketiminin sınırlandırılması gerekir.
- Kontakt lensler kullanma talimatına uygun şekilde kullanılmalıdır. Özellikle geceleri lensleri çıkarmadan uyumak şikayetlerin artmasına neden olur.
- Göz kuruluğu, diğer göz hastalıklarıyla birlikte seyredebilir. Bu nedenle, düzenli olarak göz muayenesine gidilmelidir.