Omurilik Tümörü Nedir?

Omurilik Tümörü Nedir?



Omurilik ya da omurilik zarında görülen, yumuşak dokularda büyüme gösteren ve omurga kemiklerini etkileyen tümörler omurilik tümörü olarak adlandırılmaktadır. Intradural tümör olarak da bilinen omurilik tümörü boyutuna ve yerine göre hastalarda farklı semptomlara neden olmaktadır.

Beyin fonksiyonlarının vücuda iletilmesinde görev alan ve sinir sisteminin önemli bir parçası olan omurilikte kanserli hücrelerin bulunması oldukça ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Bununla birlikte, iyi huylu ve kötü huylu olabilen tümörlerin genel olarak görülme olasılığı oldukça düşüktür. Aynı zamanda, omurilik tümörlerinin çoğu iyi huylu hücrelerden oluşmaktadır. Sinir sistemi ve en basit fonksiyonlarda bile görev alan omurilikte görülen tümörlerin tedavisinde ise cerrahi yöntemlerden faydalanılmaktadır. Günümüzde modern tıbbın geldiği nokta sayesinde riskler büyük oranda ortadan kaldırılmakta ve olumlu sonuçlar alınmaktadır.

Omurilik Tümörü Neden Olur?

Omurilik tümörünün nedenleri tam olarak bilinememektedir. Bununla birlikte, genetik faktörlerin tümör gelişiminde önemli bir rolü olduğu düşünülmektedir. Fakat gen bozukluklarının kalıtsal yollarla mı yoksa çevresel faktörlerle mi oluştuğu konusunda net bir ayrım bulunmamaktadır. Bazı araştırmalar omurilik tümörlerini çeşitli kimyasallara maruz kalma ile ilişkilendirirken bazı araştırmalar ise von Hippel Lindau hastalığı ya da nörofibromatozis tip 2 gibi kalıtım yolu ile geçen vakalarla ilişkilendirmektedir.

Genetik faktörlerin yanı sıra radyasyona maruz kalmak, çeşitli virüsler ve çevre organlardan yayılan kanser hücreleri omurilik tümörünün nedeni olabilmektedir.

Omurilik Tümörü Belirtileri Nelerdir?

Santral sinir sisteminin önemli bir parçası olan omurilikte meydana gelen hasarlar vücudun tümünü etkisi altına alabilmektedir. Bu nedenle, omurilik tümörü bulunan hastalarda hem tümörün bulunduğu bölgeye hem de tipine göre çok farklı belirtiler görülmektedir.

Omurilik tümörünün başlıca belirtisi, özellikle geceleri daha şiddetli hale gelen ağrılardır. Sırt ağrıları ve bazı hastalarda görülen karın ağrıları istirahat halindeyken de devam etmektedir. Ağrı, bazı durumlarda yalnızca tümörün olduğu noktada değil tüm sırt bölgesine yayılmaktadır. Genellikle genç yaştaki hastalarda ortaya çıkan bu şiddetli ve kontrol edilemeyen ağrılar doğrudan omurilik tümöründen şüphe edilmesini sağlamaktadır.

Doğrudan omurilikte görülen tümörlerin yanı sıra bazı durumlarda omurgada bulunan tümörlerin omuriliğe baskı yapması da hastaların çeşitli semptomlar göstermesine neden olmaktadır. Baskının görüldüğü lokasyona göre değişen belirtiler arasında uyuşmalar ve ağrılar bulunmaktadır.

Omurilik tümörünün genel belirtileri şu şekildedir:

  • Sırt ve bazen boyun ve karın bölgesinde görülen şiddetli ve kontrol edilemeyen ağrı,
  • Göğüs bölgesi ile kol ve bacaklarda uyuşukluk,
  • Kol ve bacaklarda kas zayıflığı ve güçsüzlük,
  • Dengede durmakta ve yürümekte zorlanma,
  • Bağırsak hareketlerinde meydana gelen değişiklikler,
  • Isıya karşı aşırı hassasiyet,
  • Özellikle çocuklarda görülen skolyoz gibi iskelet sistemi bozuklukları.

Bu belirtiler tümörün omurilik üzerindeki yerine göre hastadan hastaya değişiklik göstermektedir. Örneğin, bel kısmında ortaya çıkan tümörler yalnızca bacaklarda uyuşukluğa neden olurken boyun bölgesine baskı yapan tümörler ise bu bölgede ağrılara neden olmaktadır.

Omurilik Tümörü Türleri Nelerdir?

Omurilik tümörü türleri kaynaklarına göre ektsradural (dış kaynaklı) ve intradural (iç kaynaklı) olmak üzere ayrılmaktadır. Tümör vakalarının yaklaşık %40’ını oluşturan bu tümörler genellikle iyi huyludur. %10 civarında vakada metastatik ve kanserli tümörlere rastlanmaktadır.

Ekstradural Tümörler

Gelişim süreçleri oldukça yavaş olan dış kaynaklı tümörler, omurilik tümörlerinin yaklaşık %55’ini oluşturmaktadır. Ekstradural tümörler de kendi arasında metastatik tümörler ve primer spinal tümörler olarak ayrılmaktadır. Metastaz, genel olarak çevre organlarda bulunan kanserli hücrelerin kan damarları aracılığı ile diğer bölgelere yayılmasını ifade etmektedir. En yaygın görülen metastatik omurilik tümörleri ise genellikle yavaş gelişme göstermektedir. Çoğunlukla akciğer, böbrek, prostat ve meme gibi omuriliğe yakın organlardan kaynaklamaktadır. Bu tümörler, daha çok 40-60 yaş aralığındaki erkek bireylerde görülmektedir.

Primer ekstradural tümörlere ise daha nadir rastlanmaktadır. 20 yaş civarındaki genç bireylerde genellikle iyi huylu olarak görülen bu tümör, ileri yaştaki bireyler için daha ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.

İntradural Tümörler

İç kaynaklı intradural tümörler doğrudan omurilik yapısının içinde gelişim göstermektedir. Genellikle sinir kökleri, kan damarları ya da metastatik tümörlerden kaynaklamaktadır. Vakaların yaklaşık %90’ında iyi huylu olan intradural tümörler, ekstradural tümörlere göre daha hızlı gelişim göstermektedir. Bu nedenle, tanının ardından hemen uygun tedaviye başlamak gerekmektedir.

İntradural tümörler schwannoma/nörofibroma ve menengioma olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kadınlarda daha çok görülen menengioma her 10 hastadan ortalama 7’sinde ortaya çıkmaktadır. Genel olarak 50 yaş üzeri bireylerde görülen bu tümör en çok boyun, sırt ve bel bölgelerinde görülmektedir. İlk evrede şiddetli sırt ağrısı ile karakteristik olan menengioma genellikle cerrahi yöntemlerle tamamen yok edilmektedir.

Schwan hücrelerinin neden olduğu schwannoma/nörofibroma ise genel olarak 30-50 yaş arası bireylerde görülmektedir. İntradural tümörler hızlı gelişim gösterse de bu tümör türü yavaş büyümektedir. En çok sırt bölgesinde görülen schwannoma/nörofibroma %90 oranında iyi huyludur.

Omurilik Tümörü Nasıl Teşhis Edilir?

Omurilik tümörünün teşhisinde öncelikle hastaların gösterdiği semptomlar da göz önünde bulundurularak nörolojik muayene yapılmaktadır. Uzman hekim muayene sırasında belirtilerin yanı sıra hastaların tıbbi öyküsünü de dinlemektedir. Muayenenin ardından Manyetik Rezonans (MR) ve bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemleri teşhiste kullanılan başlıca yöntemlerdir. Tümör varlığından şüpheleniliyorsa MR en doğru araçtır. Tomografi ise genellikle tümörün kemiklerle olan bağlantısı için başvurulan yöntemlerden biridir. Bu yöntemlerin yanı sıra hekimlerin ihtiyaç duyması halinde direkt grafi, BT, kemik sintigrafisi de kullanılmaktadır. Sintigrafi, vücutta etkilenen farklı bölgelerin olup olmadığının anlaşılmasını sağlamaktadır.

Bu yöntemlerle teşhis edilen omurilik tümörünün türünü ve nedenini anlamak içinse biyopsi yapılmaktadır. Biyopsi sonuçlarına göre tedavi yöntemi belirlenmektedir.

Omurilik Tümörü Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Omurilik tümörünün yeri, tipi ve boyutları belirlendikten sonra hastalar için uygun olan tedavi yöntemine karar verilmektedir. Omurilik tümörü tedavisinde genel olarak cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Bununla birlikte, bazı durumlarda kemoterapi ve radyoterapiden de faydalanılmaktadır. Cerrahi operasyonlar çoğunlukla iyi huylu olan tümörün tamamen çıkarılmasını amaçlamaktadır. Kemoterapi ve radyoterapi ise genellikle ameliyat sonrasında tam olarak çıkarılamayan tümörlerin temizlenmesinde ya da ameliyat öncesinde tümörü küçültmek amacıyla uygulanmaktadır. Bu anlamda, tümörün durumuna göre bir ya da birden fazla tedavi yöntemi birlikte kullanılabilmektedir.

Cerrahi Operasyon

Omurilik tümörünün tedavisinde yaygın olarak kullanılan yöntem cerrahi operasyonlardır. Özellikle teknoloji ve tıbbın ilerlemesi sayesinde bu operasyonlardan çok daha olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Özellikle mikrocerrahi ile hastalara yalnızca çok küçük kesiler açılarak operasyon gerçekleştirilmektedir.

Cerrahi tedavi tümörlerin boyutuna göre ya tamamen ya da kısmen çıkarılmalarını amaçlamaktadır. Tümörün iyi ya da kötü huylu olması da göz önünde bulundurulan kriterlerden biridir. Özellikle omurilik zarı ve omurilik içinde bulunan ve çok büyük olmayan iyi huylu tümörler kolaylıkla çıkarılmaktadır. Bununla birlikte, kötü huylu tümörlerde farklı prosedürler izlenmektedir. Tümörün tamamen çıkarılamadığı durumlarda ek tedaviler uygulanmakta ve bazı durumlarda hastaya implant takılmaktadır.

Kemoterapi

Kemoterapi, kanser hastalarının cerrahi yöntemlere başvurulmadan ilaçla tedavi edilmesini sağlamaktadır. Neredeyse tüm kanser türlerinde uygulanan bu yöntemin omurilik tümöründe kullanımı daha kısıtlıdır. Bunun önemli nedenlerinden biri bu tümörlerin genelde iyi huylu çıkmasıdır. Kemoterapi, genellikle cerrahi operasyon öncesinde kitleyi küçültmek amacıyla uygulanmaktadır.

Radyoterapi

Işın tedavisi olarak da bilinen radyoterapi de kemoterapi gibi omurilik tümörü tedavisinde yardımcı olarak kullanılan yöntemlerden biridir. Ameliyat öncesinde ya da sonrasında radyasyona karşı duyarlı olan tümörlere ışın tedavisi uygulanmaktadır.

Sık Sorulan Sorular

  • Omurilik tümörü ölümcül müdür?

Omurilik tümörleri çoğunlukla iyi huylu olan ve farklı bölgelere yayılma göstermeyen tümör türlerinden biridir. Bununla birlikte erken teşhis omurilik tümörünün tedavisinde büyük öneme sahiptir. Erken teşhis sayesinde tümörün omurgaya ve sinirlere zarar vermesi büyük oranda önlenmektedir. Geç kalınan durumlarda felç gibi rahatsızlıklar görülmektedir.

  • Ameliyattan sonra omurilik tümörü tekrarlar mı?

Cerrahi operasyonlar tümörün tamamen ya da kısmen çıkarılmasını amaçlanmaktadır. İyi huylu tümörlerde genellikle kitle tamamen çıkarılırken kötü huylu tümörlerde ise bazen çevre dokulara zarar vermemek amacıyla kitlenin bir kısmı çıkarılmaktadır. Bu durumda, tümörün tekrarlamaması ve yeniden büyümemesi için kemoterapi ve radyoterapi gibi farklı tedavi yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Bununla birlikte, tümörlerin tekrarlama riski bulunmaktadır.

  • Ameliyat sonrası nelere dikkat etmek gerekir?

Ameliyat sonrasında risklerin ortadan kaldırılması için öncelikle ameliyat bölgesinin temiz tutulması şarttır. Aynı zamanda hekimlerin verdiği ilaçları zamanında kullanmak, düzenli olarak kontrollere ve pansumana gitmek ve ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmak gerekmektedir.

  • Cerrahi operasyon hangi aşamada yapılır?

Hızlı gelişim gösteren tümörlerin de varlığı göz önünde bulundurulduğunda hastalar tanının ardından hemen ameliyata da alınabilmektedir. Ameliyat için ilk belirtiler ve teşhise kadar geçen sürede tümörün ne kadar değişim gösterdiği baz alınmaktadır.

Prof. Dr.
Enis Kuruoğlu
Beyin ve Sinir Cerrahisi
MEDICANA INTERNATIONAL SAMSUN
Profili Gör
Oluşturma: 20.05.2020 01:49
Son Güncelleme: 26.12.2022 03:05
Oluşturan: Enis Kuruoğlu
+A A-

İlgili Bölüm Hekimleri